Türkçe  |  English  |  العربية
10 Kasım 2024 Pazar / 8 Cemaziye'l-Evvel 1446
Araştırma - inceleme dizisi

14- EZ-ZEMAHŞERİ'NİN HAYATI, ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ

Bu eser Ali Özek'in Doçentlik çalışması olup 2005 yılında vakfımız yayınları arasında neşredilmiştir.

Kur'ân'ın ve sonra da hadîsin doğru tesbiti, muhâfazası, doğru anlaşılması yolundaki gayretler, önce bunlara bağlı olarak doğan, sonra İslâmî ilimlerin yanında müstakil mevzular hâline gelen bir takım araştırma sahaları açtı. Bunlardan biri dil ve edebiyâta dâir çalışmalardır. Nitekim Kur'ân ve hadîsin, bunların gramer ve lügat bakımından izah unsuru kabul edilen eski edebî yâdigarların dilinin kaideleri incelendi, lügati yapıldı. Bu sebeble Arap edebiyâtında ilk lügatler "ğarîbu'l-Kur'ân", "ğarîbu'l-hadîs" ve benzeri eserlerdir.
H. II./m.VIII. yüzyılın sonlarında artık gramer ve lügat sahalarındaki çalışmalar sağlam temellere oturtulmuş bulunuyordu. Hızla yayılan ve gelişen İslâm medeniyetine bağlı olarak Arapça tabii bir gelişme safhasına girmişti. Eski kelimeler yeni mefhumlar kazanıyor, yeni kelimeler, tabirler ve ıstılahlar doğuyordu. Fakat eski dil âlimleri kesin denilebilecek bir sınır çizerek belli bir devreden sonraki dil malzemesini "fasîh" saymadılar, gramerde ve lügatte bunlara dayanmak, yer vermek istemediler. Bunun neticesi olarak meselâ İbn Manzûr (v. 711/1311)'un Lisânü’l-’arab'ı, ez-Zebîdî (v. 1205/1791)'nin Thacu'l-'arhus'u gibi büyük lügatler bile yazıldıkları devirlerin metinlerini izaha elverişli değildir. Meselâ R. Dozy'nin eseri, bu boşluğun ne derecede büyük olduğunu açıkça gösterir.
İşte ez-Zemahşerî, Arapça’da kelimelerin zamanla çeşitli yollardan kazandıkları yeni mânâları Esâsü’l-belâğa'sında tesbit etmekle, şekil ve tertip bakımından büyük gelişmeler gösteren lügatlerin muhtevasında kalan büyük noksanı ilk defa ve ehemmiyetli ölçüde gidermeğe çalıştı.
Bu çalışmada şahsiyeti, Arap lügatçılığındaki yeri ve bu sahada meydana getirdiği mühim eseri Esâsü’l-belâğa'sı ele alınan Ebu'l-Kâsım Cârullâh Mahmûd b. 'Ömer ez-Zemahşerî (v. 538/1144), şüphesiz İslâm'ın kültür ve medeniyet tarihinde büyük bir yeri olan, özellikle tefsir, hadîs, kelâm, dil ve edebiyât sahalarında temâyüz etmiş büyük bir âlim ve edîbtir. ez-Zemahşerî'nin, başta tefsir olmak üzere zikredilen sahaların bir kısmındaki büyük şahsiyeti ve şöhreti, Arap lügatçılığındaki yerini ve bu mevzuda getirdiği yenilikleri âdetâ gölgede bırakmıştır. İşte onun bu tarafını açık bir şekilde göstermek düşüncesiyle "ez-Zemahşerî ve Arap lügatçılığındaki yeri" ismini taşıyan bu çalışma vücude getirilmiştir.
Bir giriş ve iki bölümden meydana gelen tezin giriş kısmında ez-Zemahşerî'nin yetiştiği çevre olan Hârizm ve dolayları üzerinde durularak İslâm'ın bu beldelere girişinden itibaren h. VI. asra kadar oralarda cereyan eden ve ez-Zemahşerî gibi büyük âlimlerin yetişmesinde tesiri bulunan siyâsî, içtimâî ve ilmî hareketlere kısaca temas edilmiş, bu arada adı geçen bölgede yetişen, müellifimiz ve işlediğimiz mevzu ile ilgisi bulunan bellibaşlı âlimlerden bahsedilmiştir.
Birinci bölümde ez-Zemahşerî'nin hayatı, şahsiyeti, itikadı, hocaları, talebeleri ve eserleri üzerinde durulmuştur.
İkinci bölümde ise Arap filolojisinde lisânî faaliyetler ve Esâsü’l-belâğa ele alınmış, ez-Zemahşerî'den önce yapılan lügat çalışmaları, bunların çeşitleri, her nev'in hususiyeti araştırılmıştır. Tarih sırasına göre ve tipik örnekleri zikredilerek ele alınan bu çalışmaların ortaya koyduğu yenilikler ve sistemler özetlenmiş, bunların arasından Esâsü’l-belâğa muhtelif yönleriyle incelenerek müellifin ve eserinin Arap lügatçılığındaki yeri tesbit edilmeğe çalışılmıştır. 
▪ Günün Ayeti
Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin! Mü'min Suresi, 8
▪ Günün Hadis-i Şerifi
Resulullah (sav) kadınlarından biriyle beraber idi. Yanından bir adam geçti. Aleyhissalatu vesselam adamı çağırarak: "Bu benim zevcemdir." dedi. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Ben herkesten şüphe etsem de sizden şüphe etmem!" deyince, Aleyhissalatu vesselam: "Şeytan insana kanın nüfuz ettiği gibi nüfuz eder." buyurdular. Müslim, Selam 23, (2174)
_12351820102021_
_12351820102021_
▪ Duyurular
▪ Bazı İSAV Yayınları
▪ Namaz vakitleri