Türkçe  |  English  |  العربية
14 Aralık 2024 Cumartesi / 12 Cemaziye'l-Ahir 1446
Tartışmalı ilmî toplantılar dizisi

66. BAŞLANGIÇTAN GÜNÜMÜZE TÜRKLERİN KUR’ÂN TEFSİRİNE HİZMETLERİ

_1155542122013_

İstanbul -2012         1. Baskı       Ölçü:16x23.5 cm     640 sayfa

Kur’an ve Tefsir Araştırmaları dizisi adı altında tertiplenen tartışmalı ilmî toplantılar serisinin 13’üncüsü, “Başlangıçtan Günümüze Türklerin Kur’an Tefsirine Hizmetleri” konusuna tahsis edilmiştir. Bu tartışmalı bir ilmî toplantı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı ve Vakfımızın işbirliği ile 21-22 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Toplantıda “Başlangıçtan Selçuklular Dönemi Sonuna Kadar Türklerin Kur’an Tefsirine Hizmetleri, Osmanlı Döneminde Müstakil Dirayet Tefsirleri (Değerlendirme), Osmanlı Döneminde İşarî Tefsir Anlayışı, Osmanlı Döneminde Tefsir Haşiyeleri, Osmanlı Döneminde Türkçe Tefsirler, Osmanlı Döneminde Tefsir Usûlü Çalışmaları, Tanzimat Sonrasındaki Tefsir Faaliyetleri, Cumhuriyet Dönemindeki Telif Tefsirler, Cumhuriyet Dönemindeki Tercüme Tefsirler, Osmanlı’daki Tefsir Eğitimi ile Cumhuriyet’teki Tefsir Eğitiminin Mukayesesi” konuları ele alınmıştır.

▪ Günün Ayeti
Ve çok çok analım seni. Tâ-Hâ Suresi, 34
▪ Günün Hadis-i Şerifi
Resulullah (sav)'a üstü başı yok, ayakları çıplak, sadece kaplan postu gibi çizgili bedevi peştamalı -veya abalarına- sarınmış, kılıçları boyunlarında asılı oldukları halde hepsi de Mudarlı olan bir grup geldi. Onların bu fakir ve sefil halini görmekten Resulullah (sav)'ın yüzü değişti. Odasına girdi, tekrar geri geldi. Hz. Bilal'e ezan okumasını söyledi. O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi. Namaz kılındı. Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve: "Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratıp, ondan zevcesini halk eden ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın var eden Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz görüp gözetmektedir." (Nisa 1) ayetini okudu. Bundan sonra Haşir süresindeki şu ayeti okudu: "Ey insanlar, Allah'tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18). Resulullah sözüne devamla: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa' buğdayından, bir sa' hurmasından tasaddukta bulunsun. Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken Ensar'dan bir zat, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi. Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı). Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm. Resulullah (sav) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm. Şöyle buyurdular: "İslam'da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir. Bu, onların ecrinden hiçbir şey eksiltmez de. Kimde İslam'da kötü bir yol açarsa, ona bunun günahı ile, kendinden sonra onu işleyenlerin günahı da verilir. Bu da onların günahından hiçbir eksilmeye sebep olmaz." Müslim, Zekat 69, (1017); Nesai, Zekat 64, (5, 75-76)
_12351820102021_
_12351820102021_
▪ Duyurular
▪ Bazı İSAV Yayınları
▪ Namaz vakitleri