Türkçe  |  English  |  العربية
14 Aralık 2024 Cumartesi / 12 Cemaziye'l-Ahir 1446
Vakfımızın Gayesi

VAKFIN GAYESİ

İslâmî İlimlerde değerli âlim, mütefekkir ve araştırmacıların yetişmesini temin etmek, özellikle bunlara çalışma imkân ve vasıtaları sağlamak, İslâmî sahalarda gerekli ilmî araştırmalar yaptırmak 

* İslâmî ilimlerin her dalında araştırma yapmak ve yaptırmak, araştırmacılar yetiştirmek gayesiyle araştırma merkezleri kurmak, kütüphaneler tesis etmek, ilim adamlarını araştırmalar yapmak maksadıyla yabancı ülkelere göndermek, araştırma bursları vermek;

* Yabancı ülkelerde faaliyet gösteren ilmî kuruluşlarla münasebet kurmak, millî ve milletlerarası seminer, kongre ve konferanslar düzenlemek, ilmî toplantılara araştırmacı göndermek;

* Her seviyede eğitim ve öğretim kurumları, kazanç amacına yönelik olmayan yüksek öğretim kurumları ile bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını kurmak, bu konularda öğretim görenlere ve doktora yapanlara burslar tahsis etmek;

* İlmî konularda hazırlanmış eserleri neşretmek, kitap teşhir ve satış yerleri açmak, matbaalar tesis etmek, gazete, mecmua ve benzeri yayınlar yapmak;

* İslâmî ilimler alanında yapılmış yerli-yabancı araştırmaları değerlendirmek, lüzum görülenleri Türk diline tercüme etmek ve yayınlamak. Vakfın gerçekleştirdiği ilmî toplantı metinlerini diğer yabancı dillere çevirerek neşretmek;

* Bugünkü medeniyetin meydana gelmesinde ve gelişmesinde İslâm âlimlerinin mevkiini ve tesirlerini belirtmektir.

▪ Günün Ayeti
Ve çok çok analım seni. Tâ-Hâ Suresi, 34
▪ Günün Hadis-i Şerifi
Resulullah (sav)'a üstü başı yok, ayakları çıplak, sadece kaplan postu gibi çizgili bedevi peştamalı -veya abalarına- sarınmış, kılıçları boyunlarında asılı oldukları halde hepsi de Mudarlı olan bir grup geldi. Onların bu fakir ve sefil halini görmekten Resulullah (sav)'ın yüzü değişti. Odasına girdi, tekrar geri geldi. Hz. Bilal'e ezan okumasını söyledi. O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi. Namaz kılındı. Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve: "Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratıp, ondan zevcesini halk eden ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın var eden Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz görüp gözetmektedir." (Nisa 1) ayetini okudu. Bundan sonra Haşir süresindeki şu ayeti okudu: "Ey insanlar, Allah'tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18). Resulullah sözüne devamla: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa' buğdayından, bir sa' hurmasından tasaddukta bulunsun. Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken Ensar'dan bir zat, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi. Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı). Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm. Resulullah (sav) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm. Şöyle buyurdular: "İslam'da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir. Bu, onların ecrinden hiçbir şey eksiltmez de. Kimde İslam'da kötü bir yol açarsa, ona bunun günahı ile, kendinden sonra onu işleyenlerin günahı da verilir. Bu da onların günahından hiçbir eksilmeye sebep olmaz." Müslim, Zekat 69, (1017); Nesai, Zekat 64, (5, 75-76)
_12351820102021_
_12351820102021_
▪ Duyurular
▪ Bazı İSAV Yayınları
▪ Namaz vakitleri