İslam hukukuna göre vakıf yapmak isteyen şahıs birvakfiye yazarak Kadıya müracaat eder. Vakıf senedi denilen belge, mahkemetarafından tescil edilirdi. Vakıf senedine padişah dâhil herkes uymakzorundaydı. Vakfiyelerde genellikle dua vebeddua bölümleri bulunurdu. Bunlardan bazı örnekler şöyledir:
Kanunî SultanSüleyman'ın 950 H/ 1543 tarihli vakfiyesindeki vakıf duası: "Her kimse kivakıfların bekâsına özen ve gelirlerinin artmasına itina gösterirse;bağışlayıcı olan yüce Allah'ın huzurunda ameli güzel ve makbul olup, mükâfatısayılamayacak kadar çok olsun. Dünya üzüntülerinden korunsun ve her türlütehlikeden muhafaza olunsun."
Sultan 2.Bayezid'in 1 Şubat 1495 tarihli vakfiyesindeki bedduası vakıflara bir şekildezarar vermek isteyen insanları caydırıcı bir özellik taşımaktadır:"Sultan, emir veya herhangi bir kimseye bu vakfı değiştirmek, bozmak,nakletmek, başka hâle getirmek, iptal etmek, işlemez hâle getirmek, ihmal etmekve değiştirmek helal olmaz. Kim onun şartlarını değiştirir veya iptal ederseharamı üstlenerek günaha girmiş olur. Günahkârların alınlarından tutularakcezalandırıldıkları gün, Allah onların hesabını görsün. Cehennemde zebanileronları denetlesin. Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunları işittikten sonra, vakfıdeğiştirirse, onun günahı, değiştirenler üzerinedir. Kuşkusuz Allah, iyilikedenlerin ecrini zayi etmez."
Hazine VekiliHafız İsa Ağa'nın 1818 tarihli vakfiyesinde: "Vakıf gelirini haksız olarakyiyenler, dünya ve âhirette mutluluk yüzü görmesinler."
PertevniyalValide Sultan'ın 1872 tarihli vakfiyesinde "Şâyet bir nice zaman sonravakfı değiştirmeye, bozmaya temayül eden olursa veya vakfın bozulmasına sebepolursa, yerleri ve gökleri yaratan ve bize bunca nimetleri veren Allah'ın kahırve gazabına uğrasın. Dünyada ve âhirette rahat yüzü görmesin ve iki cihandarezaletten kurtulmasın." denilmektedir.
“İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.
Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse; Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.
Allâh’ın azabı onlaradır.
Allâh işitendir, bilendir.
(Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)